Yıllardır milyonlarca insanın hayatını derinden etkileyen kanser hem hastalar hem de yakınları için uzun ve zorlu bir mücadele anlamına geliyor. Tıp teknolojisinde yaşanan gelişmeler, tedavi sürecine önemli katkılar sunarak hastalara umut oluyor. Yeni nesil cihazlar aynı zamanda tedaviyi, hastalar için daha az yıpratıcı hale getirmeyi hedefliyor. Özellikle kanser tedavisinin temel taşlarından biri olan radyoterapi, son yıllarda modern yaklaşımlarla birlikte büyük bir dönüşüm içinde. Cerrahi, kemoterapi ve immünoterapiyle birlikte en sık başvurulan yöntemlerden biri olan radyoterapi tümörlü dokuyu hedef alırken çevresindeki sağlıklı dokulara mümkün olduğunca az zarar vermeyi hedefliyor. İşte tam da bu noktada devreye giren yapay zeka teknolojisi, radyoterapiyi daha hassas, hızlı ve kişiye özel hale getirerek hastalara hem fiziksel hem de psikolojik açıdan destek oluyor. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapay zeka destekli radyoterapi ünitesini hizmete sunarak bu alanda öncü bir adım attı. Bu yenilikçi yaklaşımın hastalar üzerindeki etkilerini ve sunduğu imkanları Radyasyon Onkolojisi Kliniği’nden Prof. Dr. Zerrin Özgen anlattı. Her hastaya özel tedavi planı Radyoterapi, kanserli hücreleri yok etmek ya da büyümelerini durdurmak amacıyla yüksek enerjili ışınlar (genellikle X ışınları) kullanılarak yapılan bir tedavi yöntemi. Her hastaya özel olarak planlanan radyoterapi sürecinde tümörün yeri, büyüklüğü ve çevresindeki dokular dikkatle analiz ediliyor. Tedavi bu plan doğrultusunda belirlenen seanslar halinde gerçekleştiriliyor. Hastanın fizyolojisine ve tümörün özelliklerine göre kişiselleştirilmiş bu yaklaşım, tedavinin başarısını doğrudan etkiliyor. Yapay zeka destekli radyoterapinin avantajı ne? Kanser tedavisinde kritik bir yeri olan radyoterapide kullanılan cihazların teknolojik kapasitesi en az tedavi planlaması kadar önemli. Bu noktada Prof. Dr. Zerrin Özgen, cihazların rolünü şu sözlerle anlatıyor: “Radyoterapi ünitelerinin son derece gelişmiş ve modern teknolojileri kullanabilen, yeni sistemleri kullanabilen cihazlar olması gerekiyor. Hastanın hem tedavisinin konforlu geçmesi hem de tedavi sonuçları açısından cihaz önemli bir yer tutuyor.” Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi yüksek teknolojiyle donatılmış yapay zeka destekli radyoterapi ünitesini devreye alarak önemli bir atılım gerçekleştirdi. Bu yeni nesil sistem, kanser tedavisinde diğerlerine oranla büyük avantajlar sağlıyor. Prof. Dr. Özgen’den bu cihazı diğerlerinden ayıran özellikleri öğreniyoruz: “En önemli farkı hastayı çok büyük bir doğrulukla tedavi edebiliyor olmamız. Yine tedavi planlarımızı daha hızlı ve doğru bir şekilde yapabiliyoruz. Kalite kontrollerimizin daha rahatlıkla yapılıyor olması da en önemli özellikleri arasında. Bu cihaz ve ekipmanları sayesinde hastamızı tedavi ederken sağlam organlarını çok daha iyi koruyabilme olanağına sahip oluyoruz.” Seans sırasında hastaya konfor sağlıyor Radyoterapi sürecinde en çok dikkat edilmesi gereken durumlardan biri, hastanın tedavi sırasında hareketsiz kalması. Görünüşte basit gibi gelse de dakikalarca aynı pozisyonda kalmak, hastalar için zorlayıcı olabiliyor. Yeni nesil yapay zeka destekli radyoterapi cihazı bu anlamda da hastalara avantaj sağlıyor: “Tedavi sırasında hastanın sabit olması önemlidir. Bu cihaz ekipmanlarıyla birlikte hastanın tedavi boyunca hareketsiz kalmasını, konforunu daha az bozarak sağlıyor. Ayrıca cihazdaki masada bulunan altı yönlü hareket hastanın tedavi sırasında da oluşabilecek kıpırdamalarını düzeltebilme olanağına sahip.” Yeni nesil yapay zeka destekli radyoterapi ünitesi akciğerden beyin tümörlerine, lösemiden kemik tümörlerine pek çok kanserin tedavisinde kullanılıyor.