Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "baskınların ve Talmut ayinlerinin düzenlenmesindeki artışın endişeye yol açtığı" belirtilerek, "Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün yasal statüsünün değiştirilme çabaları" konusunda uyarıda bulunuldu. Açıklamada, "işgal altındaki Doğu Kudüs'ün 1967'de işgal edilen Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası ve Filistin devletinin başkenti olduğu" vurgulandı. Filistin yönetimi, Birleşmiş Milletler ve UNESCO'ya "sorumluluklarını üstlenme" çağrısı yapılan açıklamada, "Kudüs şehrinin, Hristiyanlık ve İslam'a ait kutsal mekanların, özellikle Mescid-i Aksa'nın işgal planlarından korunması" gerektiği belirtti. İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırılarından "caydırılması ve sorumlu tutulması için gereken önlemlerin alınmasını" isteyen Filistin yönetimi, Mescid-i Aksa ve Kudüs'e yönelik ihlallerin Filistin halkının uğradığı soykırım, yerinden etme ve ilhak çerçevesinde yapıldığını vurguladı. Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler ile İsrail güvenlik birimlerinin Mescid-i Aksa'ya haziran ayında 25'ten fazla baskın düzenlediği ve dini ritüeller yaptığı belirtilirken, Mescid-i Aksa'nın 11 kez ibadete kapatıldığı ve Müslümanların camiye girişinin engellendiği bildirildi.